Bu ney bu ney?

Bu tamamen şahsi merakımı gidermek için ortaya attığım bi'şey. Taaa 2006 yılında bu fikirle bu arsayı almıştım, lakin binayı yapmak bugüne kısmetmiş çünkü çok üşengecim. (Ya da tembel.)
Masalarınızı merak ediyorum, tek derdim bu. Üzerine neler koyuyorsunuz, o masada neler yapıyorsunuz, neyi masanızdan ayırmıyorsunuz, ne alınırsa sinirleniyorsunuz? Evdeki masanız, ofisteki masanız, fark etmez. İstediğim; bir fotoğrafla beraber, içinizden gelirse, 1-2 satır bi'şeyler yazıp göndermeniz. Tam da şu andaki haliyle, derleyip toplamadan, olduğu gibi.
"Masa insanın kendine yakışanı giymesidir, dış dünyaya gösterdiği yüzünün bir yansımasıdır. Psikoloji, pozitif bilimler, araştırma, zivziv..." gibi bir bahanem yok. Dediğim gibi, sadece merak ediyorum. "Sana ne?" de diyebilirsiniz. Ama demeyin, çünkü bana bi'şey. Ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Velhasılıkelam, haydi bana fotoğraflar gönderin. Mesela şuraya: gokcebahcivan@gmail.com
Göndermezseniz üzüntüden ölmem ama gönderirseniz sevinçten deliririm.



5/31/2011

Ayşe Tuncer Güzeltuna



Merhaba,
Blogunuzu görünce böyle bir yaratıcılık karşısında kayıtsız kalamadım. Size farklı bir iş masası göndermek istedim biraz karışık ve dağınık görünüşlü:) bu masa benim tüm günümü geçirdiğim iş masam! Ben bir dealer (finansal araçların alım satımını yapan)ve fon yöneticisiyim masamda olmazsa olmazlar hesap makinam, ajandam ve su şişem ;)
Sevgiler
Ayşe Tuncer Güzeltuna

5/28/2011

Ata Eylem Aksoy





Gökçe Hanım merhaba;

3 fotoğrafla bu zevkli projenize dahil olmak beni de heyecanlandırdı....

Masalarımda genelde ne yaparsam yapayım muhakkak sigara içiyorum ve oğlum da ayakucumda oluyor masanın altında bi yerde! :))
Masamda geçen yıl NEDEN isimli bir film senaryosu yazdım ve bu yıl da YOL isimli bir şiir kitabı...
Size her zaman bol kahkahalı ve bol paylaşımlı günlerle dolu bir hayat dilerim.
Yaratıcılığınız ve samimiyetiniz sonsuz olsun!

SevgileR...
A.E.A.

5/21/2011

Taciser Dağtekin




Merhaba Gökçe,
Bugün Twitter da “Aslında öyle biri değil" dediğimiz herkes, aslında öyle” tweetini gördüm…
Bir yandan derin düşüncelere dalarken bir yandan da tweetlerini hem düşünerek hem de eğlenerek okurken buldum kendimiJ
http://benimmasam.blogspot.com çok yaratıcı ve çok beğendim. Tebrikler...
Blogun aslında hergünün 8 saatini beraber geçirdiğim, işteyken unuttuğum masamı, beni fark ettirdi, teşekkürler...
Masamdan, Masana hatta Masalara Sevgiler…Çok fazla söze gerek yok ekte Kendi Dünyamı MASA mı yolluyorum…Tüm detayı ile olduğu gibi hem deJ

Sevgiler,
Taciser Dağtekin

Nebahat Altundal



benim masam da işte böyle;
Kumaşlar,dosyalar arkasında ben masanın hakimiyimdir. Ben ne dersem onu yapar, aslında asıl güçlü O'dur. Toparla beni der, yoksa kafanı karıştırım çalışamazsın. O zamanlar çok derli toplu olur. Beni düşündüğünden yapar bunları. Ofisteki bana en yakın iş arkadaşımdır. 5 senedir herşeyi birlikte yaptık. Maaş bağlasam yeridir. Bu süperli proje sayesinde ona verdiğim değeri taçlandırmış oldum. Teşekkürler Gökçe..öpüyoruz seni.

5/19/2011

İ N



Birkaç fotoğraf albümü,birkaç şiir kitabı ve birkaç kaset elimin altında olsun isterim.
Bilgisayarın arkasına saklanmış bir de müzik setim var-kasetleri dinlemek için-.
Katmerli Begonya doğum günü hediyem
O heykelcik ise evde dolaşırken masama da uğramış olmalı :)
...ve koca bir bardak su malum havalar ısındı

Adana'dan sevgiler,
İpek :)

5/18/2011

Bu da ofisten.



Hummalı çalışmalar içindeyiz şekerim. Soldan sağa; ben, Simin, Henri, Yeliz.

Erkan Zengin



Herkesi sürekli rahatsız etmekle mesgul bir şahsiyet olduğumdan masamla pek ilgilenemiyorum ama meşhur olma fırsatım varken hemen bir resmini çekip göndermek istedim :))

Sevgiler,
Erkan Zengin

Uğur Ünal (2)



VALENCIA MASASI

Pek Sevgili Gökçe,

Sana gittiğim yerlerden yazarım demiştim. Appa bu kez Valencia'da bir masaya kuruldu. Balkonundan deniz meltemleri sızan bir salonun, ortalama büyüklükteki kahve masasının üzerinde şimdi. Sana bu iletiyi yazmama yardım ediyor. Onu terk ederim de plaja kaçarım ya da köşesinde tehditkar bir tavırla öylece uzanan kitabı okumaya dalarım diye korkuyor biraz. Endülüs topraklarının bu en büyük üçüncü şehrinde, kuvvetini portakal bahçelerinden alan o parıl parıl güneşin altında uzun şehir turları yapacağımın, akıl almaz derecede geç gelen geceyi ve tek tek sayılabilen yıldızları şık turistlerin paspal Valencialılarla buluştuğu meydanlarda selamlayacağımın o da farkında aslında. O yüzden bu masa, benzerleri arasında en az kullanılanlarından olacak sanırım. Yine de miskin siesta zamanları ve hareketsiz hafta başı akşamlarının tüketilmesinde baş rolde olacak bu ufak kahve sehpası.

Bir sonraki masada görüşmek üzere...

Uğur Ünal
@follus

5/17/2011

Abdülkerim Akgün



Sevinçten delir! Ben senin yazdiklarini okurken deliriyorum sen de bu resmi al delir, boylece odesmis olalim.

Gizem Doğruol



her en hikmetse toplantidan toplantiya kosup, masamda min. oturdugum zamanlarda masam daha daginik...
misal bugun 19:00'a kadar masamla karsilasmadik, bu hale gelmis :)

ama olsun, ben karisikligin icindeki duzeni severim.

Burak Uysal



Hadi bakalim :)

Öyküm Safioğlu



bu çalışmamda en çok stresten yolunmuş ilaç plakasının parçacıklarını sevdim sayın gökçe.
bildiğiniz üzere revizyon & stres reklamın mayasıdır.

Gökçen Cavga

5/14/2011

Ela Çağlar



Sevgili Gökçe :).. Masamın demirbaşı termoforum ve ekranımın üzerinde tüm lanetiyle çöreklenmiş voodoo bebeğim. @tuberkulot'un hediyesi Moleskine'imi şu an sırrf özentiliğimden çantamdan çıkarıp koydum ama genelde orada durur :) Sevgiler, öpücükler:)

Gülay Kurtar



Diğer fotoğraflara bakınca kendi masamı biraz yadırgadım ama bunu size söylemeyeceğim.Makarna tabağı,çubuk kraker paketi,küpe kutusu,market broşürlerinden yapılmış gemicik vs vs şuan masamın üzerinde bulunanların bir kısmı.Bir de tel toka varmış.Evet masam budur. Sevgiler...

Nergihan Yeşilyurt



Sevgili Gökçe,

Bu fikri ilk paylaştığından beri sana bir resim yollamak istiyorum ama evin yolunu bulsam masamı bulamıyorum. Şükür, bu gece azmettim. Şöyle;
kitaplar seni yanıltmasın, kimisi yarım, kimisi içindeki notları dosyama geçemediğim için öyle bekliyor. Hemen önündeki o yoğurt, beslenme alışkanlığını kaybetttiğimin göstergesi. Taslak bir şiirin notları bilgisayarın önünde, tabi ışık patladığı için sen onları beyaz bir kağıt gibi görüyordun. Arkada mum, Ankara'dan alınmış bir maske, bir kandil var- ipi bitti, yanmıyor o yüzden- Bardak ekşimiş çay, yanında kör olduğumun ispatı -gözlük kutum- O küçük mor kolye de ametist taşı, geçmek bilmeyen baş ağrılarıma iyi gelecek her naneyi alabilirim, o kadar yani.
Şimdilik bu.

Sevgiler...

Özlem Hürsever

5/11/2011

Ayla İnan



Üzerine koyduğum her şey, gün içinde çok bi lüzumu olmasa da gözümün önünde durması hoşuma giden şeyler ve tabii ki çok bi lazım olanlar..Zamanımızın çok büyük bi kısmını birlikte geçiriyoruz. 7 yıllık bi ilişkimiz var, birlikte uyumaya başladığımız günlerden sonra aramızdaki şeyin sadece iş ilişkisi olmadığını anladım..Üzerinden ajandam ve kalemlerim alındığında ya da bana ait olmayan eşyalar bulduğumda çok sinirleniyorum..Zaman zaman ondan sıkıldığımı itiraf etmeliyim, kötü davrandığımda olmuştur (çizip kanırtmak ve üstüne bir şeyler dökmek suretiyle zarar vermek gibi)..Bir gün o da benden sıkılıp başka birini bulursa diye düşünmedim değil ama bu kadar zamandan sonra bana bunu yapmaz sanırım..

Gülşan Sezgin



Üşenmedim Yazdım…

Her şey Gökçe’nin merakına bir katkı sağlamak için :)
Normalde aşırı düzenli biri olsam da masam nedense hep dağınıktır. Sol tarafta resimler, gözlük kapları, hep sürülmesi unutulan kremler, kaş bıyık operasyonu için gerekli materyaller var. Masam iyi ışık aldığı için bu tür işlerimi hep burada görürüm :) Aşağıdaki rafta takılarımın bulunduğu kutu, içinde makyaj malzemesi dışında her şeyin olduğu makyaj çantaları, araya saklanan bir epilasyon aleti bile var düşün :) Bilgisayarın arkasında ajandalarım, boş defterler, okunmayı bekleyen ya da yarıda bırakılmış kitaplar, içine bir türlü çiçek alamadığım küçük vazolarım, solda ıvır zıvırlarımı sığdıramadığım kutular, yarısı yazmayan kalemlerle dolu kalemlik, ortalıktakiler ise her yerden çıkan küçük not defterlerim, kurtulamadığım göz damlalarım, tokam, elektrik faturası, küçük notlar oy oyy oyyy bitmez bu… ben sıkıldım ya yazarken bu masa ne yapsın benimle yaşayarak :)

5/10/2011

Gülşah Karslı



Fotoğraftan birkaç gün sonra yaşama veda eden Orkide çiçeğim, tamamlanmayı bekleyen pati patikleri, bişeyler bişeyler..

Blog bir harika!
Sevgiler,
Gülşah Karslı

Uğur Ünal



BADAJOZ MASASI

Pek Sevgili Gökçe B.,

Bu bir gezginin masası. Badajoz-İspanya'da bir apartmanın 7. katında bir ev. O evin koridor sonundaki banyosunun pencere pervazı. Ya da her neyse adı... Sevgili laptop'ım Appa'nın interneti yakalayabildiği tek mekan. Tatlı Fransız arkadaşlarımda geçirilen bir haftanın en ilginç hatırası. Kalıcı bir şey değil. Son gün bugün. Gece yolculuk var. Çantam çoktan hazırlanmış bekliyor masanın üzerinde. Aklımda bir fikir, fellik fellik İspanya'yı arşınlarken, gittiğim her evde, Appa'nın kurulduğu masaları çekerim, Gökçe'ye de yollarım. Ne biçim de havam olur ahey ahey yar aman! Haa ben adına "masa" dedikçe gülümseyenlere sözüm; olum hanginizin masası porselen fayanstan? Hey yavrum hey!

İlk durak Madrid'ten tekrar bağlanmak üzere...

Saygılarımla
Uğur Ünal
@follus

Esencan Serhan



Alt kismi kisa bir sure nesta'nin yatagiydi, buyuyunce bana kaldi.

Gökçe Umur

Duygu Doğan



örnek olmak için her zaman düzenli olması gereken bi masa .

Hakan Bilici



daha birkaç gün önce taşındığım evimde masamda duran garip şeyler :) sevgilimin lösevden aldığı gülen surat, yemekhanede bulduğum bi saat, hiç kullanmadığım kağıtlar, defterler, telefonuma taktığımda beni çıldırtan şarj aleti, nereden aldığımı bilmediğim bir çakmak, winston box, bir türlü prizde takılı durmayan gece lambası, evin wi-fi şifresi yazan kağıt, sevgilimle benim küpelerimiz, yüzüklerimiz, ödemeye çalışıpta ödeyemediğim fatura, iki yıl önce kyk yurdunda arkadaşımın verdiği unutmayınız not kartonları, eski evimin anahtarı (şu kömürlük anahtarına benzeyen), sevgilimle fotoğraflarımız, buraya kadar okuduysan masadakilerin bittiğini anlamışsındır sanırım :)

@fasistan




Masamda değişmeyen 2 şey, kitaplar ve bilgisayar. Kedi delirtti beni attım evden.:)

Ergin Akış

Elif Şengül



Masam Şevki
Değişmeyenler: Yaşam kaynağım olan içi herzaman dolu Su bardağı, sevilmeyi hep bekleyen ayı,önemli notlarımı toparlamaya çalışan inek hüsniye, tüm mal varlığımı barındıran kumbara kaplumbağa şerafettin ,yaz-kış burnumu hımkırdığım sevgili peçete.
Değişenler: Dosyalar,numune şişeleri,ıvırlar,zıvırlar..
sevgiler:)

Fulya Yılmaz



Fikre bayıldım :) Bu da benden olsun.

Cem Murat Yılmaz



Öyle masaüstü değilde masaüssü gibi olan masam yeni halini çekemedim daha düzgün artık.

Hande Çalık



Kuzucuk nasilsin? Baktim guzel bir blog olusturmussun, bizden de rica etmissin. Heman aninda cektim yolladim :)
bence bu masa artık toplanmak ister...

Merve Şaşmazel



Cüzdanını kaybettiğini okudum twitterda çok üzüldüm dün akşamda okudum ki bu fotoraflara deli gibi seviniyordun bende belki bi gram da olsa sevinirsin diye çektim öyle acele acele gönderiyorum :) kendine iyi bak :)

@NoMercy



uzerindeki utu izi ve butun daginikligiyla (duzeni ile) masam emrinize amadedir efendim, gule gule kullaniniz :)

@seyiko



Blog özürlüyüm aplam bu da masam. (a.k.a obsesif kompulsif post-it bağımlısı)

Mithat Balkaya



Maketler değişir masa değişmez! :)

Kiraz Ateş



Al sana masa!

Özlem



Bir cuma gunu masasi :) arkadaslarimla masa basinda keyifli dakikalar gecirdikten sonra ki halini resmetmistim boyle gozuktugune bakma genelde toplu tutmaya calisirim pasakli degilim :) bye bye

Aytuna Şener



Genellikle hali böyledir. Bir tek masadaki tatlı değişir :) İyi geceler olsun :)

Yusuf Arslan



Kendimle masam, daha doğrusu iş yerindeki savaş alanım, kib öptüm bye
aslında kendimi fotoşokla silebilirsen öyle koy ya da kendimi fotoşokla
masnın ütüne koy, ya da ne bileyiimm bennn ah ne bileyim bennnnn

Sinem Mutlu



Ananemin dikis makinasi ayagi uzeri cam tabla, ustunde anamin bulmacasi, toprak mahsulleri ofisi posetinde gene anamin turlu evragi ve benim zerzavatim. Ev benim valdem yayilmaci.

İrfan Demir



MASA DA MASAYMIŞ HAA...

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu. .......EDİP CANSEVER.......

@tuberkulot



Gökçe'nin notu: Bu gelen ikinci fotoğraf aslında, ama bu da yanlış bloga gitti çünkü ben salağım. Neyse; geç olsun, güç olmasın, yerini buldu.