Bu ney bu ney?

Bu tamamen şahsi merakımı gidermek için ortaya attığım bi'şey. Taaa 2006 yılında bu fikirle bu arsayı almıştım, lakin binayı yapmak bugüne kısmetmiş çünkü çok üşengecim. (Ya da tembel.)
Masalarınızı merak ediyorum, tek derdim bu. Üzerine neler koyuyorsunuz, o masada neler yapıyorsunuz, neyi masanızdan ayırmıyorsunuz, ne alınırsa sinirleniyorsunuz? Evdeki masanız, ofisteki masanız, fark etmez. İstediğim; bir fotoğrafla beraber, içinizden gelirse, 1-2 satır bi'şeyler yazıp göndermeniz. Tam da şu andaki haliyle, derleyip toplamadan, olduğu gibi.
"Masa insanın kendine yakışanı giymesidir, dış dünyaya gösterdiği yüzünün bir yansımasıdır. Psikoloji, pozitif bilimler, araştırma, zivziv..." gibi bir bahanem yok. Dediğim gibi, sadece merak ediyorum. "Sana ne?" de diyebilirsiniz. Ama demeyin, çünkü bana bi'şey. Ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Velhasılıkelam, haydi bana fotoğraflar gönderin. Mesela şuraya: gokcebahcivan@gmail.com
Göndermezseniz üzüntüden ölmem ama gönderirseniz sevinçten deliririm.



12/08/2011

Esen Kara



Ne güneşli, mis gibi İzmir hafta sonuları bu masada böyle feda edildi de bu doktor adayının çilesi tükenemedi gitti.

11/29/2011

Berrak Tuna



Masalarin hastasiyim, masalardan karakter tahlili yapmanin da ustasiyim, benim ispanyadaki masam epey yaniltici bu konuda nitekim gece gundu ders calisiyorum izlenimi veriyor. Hergun dagitiliyor, toplaniyor.
İspanyolca ogrenemiyorum, carpim tablosunu ben de hala tam bilmiyorum ama masalari cok seviyorum.

nyks nyks



selam :)

herkesin masası fikrini çok beğendim ve sonuçta

yurtta küçücük bir masaya işte böyle sığılamaz'ın resmini paylaşmak istedim. sevinçten delimeniz dileğiyle... :D

Ganime Erkara



Sevincten delirdigini gormek isterdim, bu da benim masam, operim ;)

Erman Çalık

Sets Turan



Aybalam, oncelikle seni cok ozledim, sonracigima;
Burasi parfe cafe'deki sabit masam; ) openoffice cok guzel, cay cok guzel; )

Hayat boyle.
Namnam.

Meriç Sıdalı



bir izin dönüşü, rastladım buna :( insanın ofis arkadaşları insaflı
olmayagörsün, tek bir sayfalık işe bile dokunmazlar mı? dokunmayınca
böyle oluyor işte. yan taraftaki de sevdiceğim. öptüm, kib, byz :)

Burcu Özacar



Önümüzdeki günlerde çok daha kalabalık olacağını bildiğimden bu boş, fazla el değmemiş halini belgelemek istedim.

Özge İleri




merhaba

ben iş yerindeki masamı mutfak zannediyorum bazen, düzenli de olamıyorum genel halini görüceksiniz bir de güzel hali var o da en yakın arkadaşımın çiçek gönderdiği zamandaki hali :)

hoşçakalın

Ezgi Bahçekapılı



Merhaba Gökçe,

Masamı senle paylaşıyorum memnuniyetle; :) İyi çalışmalar dilerim...

sıkışık bir plaza, sıkışık ve karışık masam!

Not: Masamı kimseyle paylaşmıyorum...

Masamda kavanoz kapakları, susamış saksı düşleri yok ama oksijen bağımlısı bir çakmak farklılık yaratabilir..

9/30/2011

Derya Deniz Dinçer



Gunun 13saati iletismekten nefret eden bi insan canli olaraktan bir iletisim mekaninda olmanin verdigi bunalmislikla yaziyorum bu satirlari.masam pis olabilir ama karmakarisik olmamli.o sekeri andiran renkli postitler vazgecilmezlerim olsada gelen giden veletlerin el atiyor olmalari kaynakli tez vakit canim postitlerime daha saglikli yer bulacagim.boyle iste.

9/05/2011

Cananlar'ın masası




Hakan Arık





merhaba,

ne zaman bu tarz bir sosyal paylaşım ortamı görsem dayanamayıp atlıyorum. çok hoşuma gidiyor. hatta bir seferinde banyodan önce ve sonra fotoğraflarımı çekip bir siteye yollamıştım. yapmasaydım daha iyi diye düşünüyorum şimdi.

bu iş yeri masam, bir iki ayrıntıyıda fotoğrafladım. evdeki masamı da akşam gidince yollarım.

hakan arık

8/22/2011

Özge Demirkol



Merhaba
Bu bir liseli masasi aslinda. Bu liseli arkadasimiz yazini fransizca ogrenmeye adamis ve su guzel yaz gunu oturmus fransizca calisirken birden sayfana denk gelmesiyle birlikte bu fotografi cekmistir. Okul zamani test kitaplariyla dolu olan zavalli masam yazin nisbi olarak daha eglenceli :) ojeler, izlenecek filmler, okudugum kitap ve dergiler... Ve tabiki bol miktarda fransizca kaynagi. Bir yanda da tatliya olan duskunlugumu yansitan karamel wafflelarim, coffee mate ve turevi atistirmaliklar. Masamda kucukluk resimlerimin bulunmasini da seviyorum. Hemen yaninda olan pencere aziz dostumdur. Sonbaharda oturup yagan yagmuru izledigim yegane mekan. Orta rafin en sag kosesinde bulunan ev seklindeki kutuda taki, toka tarzi seylerim bulunur. Deniz asigi oldugumu deniz feneri seklindeki masa susumden anlayabilirsin. Burasi da benim dunyam :) umarim ilgini cekecek bir paylasim olmustur :)

@karpuzzz 2



Masamin son hali hemsire:)
E kolumuza 'cok sukur' diye dovmeyi bosuna yaptirmadik cok sukur:)
Oberim ;))

8/17/2011

Evren A.




merhaba,

sayfanı görür görmez kendimi şöyle geriye ittirip masamı çekiverdim (o anda ben deli miyim diye kendi kendime de sormadım değil)
bikaç gün önce de daha yakından masamı çekmiştim :)
göndermekteki tek amacım seni sevindirmek.. tanımadığın birini sevindirmek double
sevap olsa gerek ... :)

Sevgiler..
Evren...

8/06/2011

Hatice Şimşek Erdinç



Sevgili Gökçe, masa koleksiyonuna bayıldım ve bende hemen masamın anlık görüntüsü çekip paylaşmak istedim.
Merakını bi nebze olsa giderebilmişsem ne mutlu bana:)
Sevgiler
Hatice Simsek Erdinc

Remzi Düzağaç



Selam Gökçe,

Twitterdaki çağrılarına daha fazla kayıtsız kalamayacağım bu da benim masam.
İşim icabı zamanımın büyük kısmı burada geçiyor.

Sevgiler
Remzi Düzağaç

Selçuker Selçuk



Çorbada tuzum olsun dedim ama yazı konusu benim için çok zor :)

8/03/2011

Semih Düşer



Merhaba Gökçe,

Twitter da dolanırken bloğunu okumak nasip oldu...Millet masasını
göndermiş imrendim ne masalar var diye.Bende bilgisayar manyağı biri
olarak ne yapsam diye düşünüp sıkıntıdan bilgisayar kasasını atıp tüm
donanımı masaüstüne kurmuştum.Maksat masanın altında ne yaptığını
gözlemleyemeyip adına yakışır bi şekilde masaüstüne kurdum.Hem fenamı
oldu gözümün önünde yanlış işler yapmıyor kerata.

Esenlikle kal...
Semih DUSER

7/26/2011

Duygu Sam





Merhaba Gökçe,

İş arasında twitter da göz gezdirirken sana ve bloğuna rastladım.. çok statik hareketlerle ayağa kalkıp masamın resmini çektim sanki her gün bunu yapıyormuşum gibi… işte sana benim masam…

Not : Resim 2 deki pinokyo en yakın arkadaşlarım olur ve diğer resimde masada gözüken çikolata kutusu tamamen boşalmak üzere J

Selamlar,

Duygu SAM

Seren



Sevgili Gökçe,

Bloğunu görünce hemen bu fotoğrafı çekip altına bir şeyler sıralama gereği hissettim..nedenini sorma, şu an toparlayamıyorum (:

"Masa insanın kendine yakışanı giymesidir" tezini çürütecek insanlardan biriyim sanırım..kendime yakışanı giydiğimi düşünmekle beraber (: ,bu kadar titiz, düzenli, derli toplu bi kadın olan benim; aynı istikrarı sağlayamadığı tek yer çalışma masasının üstü olmuştur.çalışırken evet itinayla sıralanmış derli toplu bir masa; ama evdeki masa öyle mi, hayatımı dağıttığım tek alan (bir nevi terapi diyelim)

Bu fotoğraf; masamın o gün ders çalışılmamış, tam kapasiteli kullanılmamış hatta amacı dışına çıkan, olmaması gereken şeylerin bekleme yaptığı, garip bir durumda..bu arada,görüldüğü üzere az dağınık hali bu (: feci dağınık hallerinde ise, aradığın her şeyi şıp diye bulmanın keyfi paha biçilmez aslında..kısaca günün özeti ; kedi sağlık karnesi, olmazsa olmaz Yılmaz Özdil kitabım,ıslak mendil,bu aralar aşkla bağlandığım klima kumandam,pis küllüğüm(ahşap olduğundan mütevellit yıkayınca tahtaları birbirinden ayrılıyor, e sil sil de nereye kadar :) vb..

Neyse,bir başka masada tekrar görüşmek dileğiyle diyor, astrolojik işareti terazi olan benden sana selam ediyorum..unutmadan; aylardır giriş yapmadığım, haliyle 1 takipçisi olan, istikrarı sağlayamadığım bloğumu bana hatırlattığın için de ayrıca teşekkür ederim..

sevgiler,

Seren..


http://srnglnz.blogspot.com/

7/08/2011

Betül Öner



Gökçe abla bu masa bi nevii sınav masam benim.. Üzerinde hep o dönemin ders notları var. Biri alınsa, biri kaybolsa sinirlenirim. e tabi yanında çikolata, makyaj çantası, ayna ve canım Fikriyem -incik,cıncın barındıran küçük kızım- hep masadalar. Üzerinee bir şeyler atılsa bile ders notları ve Fikriye kalıcıdırlar. :)
Mutlu kal! :)

7/07/2011

İrem Anik



blogunu okuduğum anda, tek bir kaleme bile dokunmadan lap topumla çekiverdim fotoğrafını. Zavallı masam, dökük dişlerine ve kırık burnuna rağmen gururla gülümseyen eski boksörler gibi! aslında böyle değildir de, yolculuğa çıkıcam, eşya toplicam vıy vıy gibi bahanelerim yok, çünkü aslında da böyledir benim masam. Yaz versiyonu olarak sadece o küçük vantilatör eklendi, şaptık şeker olduk yani. Fotoğrafta tam görünmeyen, sağ alt köşede bir boş alan var, orada yazıp çiziktiriyorum artık. Laptopum zaten çoktandır komodinin üzerinde, yerinden de aslen memnun şekilde takılır durumda. Onun da fotoğrafını istersen, artık bir dahakine diyeyim...

6/30/2011

Hatice Sandal



Selamlar, masamın fotoğrafını yollayarak hem asilliğimi hem de pasaklı ruhumu vurgulamayı amaçladım.Bir yanda sade masamın asil ruhu ve diğer tarafta kitaplığımın "beni topla" diye haykırışına sizler de şahit olun istedim.
Sayın Bahçivan umarım sevinçten delirmişsindir :)

Sevgi ve selamlar HATİCE SANDAL.

6/26/2011

Uğur Ünal (5)



SEViLLA MASASI

Sevgili Gökçe,

Appa yine yollardaydı. Bu kez Sevilla’yı gezdi bucak bucak. İlk gün sokakta kaldı. İletişim kopukluğundan ötürü saatlere gezdi bu muazzam şehrin caddelerini. İnsanlarla şakalaştı, bir şeyler atıştırdı, vitrinlerdeki muhteşem yelpazeleri ve şıkır şıkır Flamenko kostümlerini izledi. Oturup bir şeyler içtik Appa, ben bir de bir dost. O sırada Appa da karnını doyurdu. Sonra yorgun argın eve vardığımızda biz koyu bir sohbete ilerlerken O uykuya daldı. Uzun ve sıcak günler boyunca Sevilla’nın bütün güzelliklerini gördü Appa. Geceleri nehir kenarında dinlediğimiz o müthiş İspanyol gitarını, flamenko nağmelerini ve insanların şen kahkahalarını bir bir anlattım ona. Hatta beraber bir Andalusia şiiri bile yazdık. Kocaman boğa arenalarının, Star Wars’ın bir bölümüne mekânlık eden Plaza de Españanın, meşhur Sevilla Katedrali’nin, Cristoph Colomb’un mezarının, rengârenk ve ferah bahçelerin, nehir sefalarının, Arap konaklarının fotoğraflarıyla beslendi bir zaman. Öylesine sıcaktı ki hastalandı Appa. Görüşünün (ekranın) yarısını kaybetti. Her şeye rağmen, geri dönmek için bindiğimiz otobüste onun da benim de ruhlarımız Flamenko’nun olanca kıvraklığı, Andalusia’nın bütün renkleri ve yıllarca sürecek, zaman zaman nüksedecek bir Sevilla özlemiyle doluydu...

Saygılarımla
Uğur Ünal
@follus

6/17/2011

Naciye Güven



Sevgili Gökçe,
Sana ofisteki masamın fotoğrafını gönderiyorum. (en düzenli hallerinden birine denk geldi)
olmazsa olmazlarım el kremi ve su, kalemlerim alınınca çok sinirlenirim.
--
Sevgiler, Naciye Güven

6/15/2011

Nokta Çelik



Sevgili Gökçe, burası, iki gündür geceleri uyumadan çalıştığım, ara ara mutfak masasına taşınıp geri döndüğüm, odamdaki masam.

Soldan sağa, kedili çay tabağım ve taptaze demli çayım, çantamdan çıkarıp içmeye devam ettiğim suyum, arkasında bir koçan yemek çeki, bunalınca topuz yapmama yardımcı olan tokalarım, yeni evimin anahtarları için aldığım renkli anahtar başlıkları, Kızıldeniz'den gelen mercanları sakladığım minik kavanoz. Üste görülen Kamuoyu, Suskunluk Sarmalının Keşfi epey peşine düştüğüm, Kadıköy Çağdaş Kitapevi'nde bulduğum bir kitap. Önümüzdeki pazartesiye bu konu hakkında bir makale yazmam gerekiyor. Ödev. Yanındaki yığının üstündeki Medya ve İletişim Sosyolojisi ise Radikal Kitap'tan aylar önce not ettiğim, denk gelince de aldığım bir kitap. Diğer ödev konularımdan biri olan söylenti hakkında yazacağım makalede yararlanırım diye masamda tutuyorum bugünlerde. Ürerindeki beyaz WesternDigital, geçtiğimiz Aralık'ta bilgisayarımın harddisk'i vefat edince edindiğim, düzenli olarak makinemi yedeklediğim yedek hafızam. Hemen altında, sergisini kaçırmış olsam bile Aksanat'ta şahane bir tesadüfle kataloğunu görüp bayıldığım, gazeteci bir arkadaşıma ve iletişimci bir hocama armağan ettiğim "rumor as media" duruyor. Onu da "söylenti" ödevinde kullanacağım. Hemen onların sağında, aniden nüksedebilecek alerji ve burun akıntısı için en yumuşağından acil destek rulosu. Küçük kahverengi ahşap silindir kutuda Burberry's Weekend mum. Yanmadan da şahane kokuyor. İpad şarjı, telefon kılıfı, sevgili kalemlerimden bir demet, uyku bastırınca destek aldığım "pekfresh" çiklet ve göstergebilim, medya, senaryo, Eco, sözlü-yazılı kültür vb konularla ilgili bir grup kitap daha. Kitaplar çalışma konularına göre, masa hayli küçük olduğu için değişip duruyorlar. Yeni evimdeki ve ofisimdeki masalarımı da çekip göndermek isterim bir ara.

6/11/2011

Uğur Ünal (4)



Marakeş Masası - طاولة مراكش

Sevgili Gökçe,

Appa Marakeş’i de gördü! Marakeş Masası ancak havaalanında oluşturulabilirdi. Appa’nın internete bağlanabildiği yegâne mevki... Bir buçuk saatlik bir uçak yolculuğunun sizi götürdüğü bambaşka bir diyar Marakeş. Doğu halklarının ortak acıları diye bir fotoğraf çekmek istediğinde insan, gitmesi gereken başkent... İnsanlarının ellerinizden, kollarınızdan ve bacaklarınızdan çekiştirerek, bütün tüylerinizi yolarak ve aslında gözyaşı dökerek, sürüyüp gittikleri yaşamlarını değiştirecek en ufak bir işaret bulmak istedikleri, Atlas Dağları’nın dibindeki bir rüya âlemi... Mistik ve ürkütücü filmlerin gündelik hayatta çekildiği, Jemaa El Fna meydanında ansızın omuzlarınıza bir çöl yılanının konulduğu ya da çıplak ayak bileklerinizi maymunların okşadığı bir kızıl kent Marakeş. Dokuz saatlik kaburga kıran otobüs yolculuğuna katlandığınızda, Sahra Çölü’nün Berberileri ve uysal kervanları tarafından gönlünüzün hoş tutulduğu bir garip, puslu Afrika yaşamı oradaki. Etrafını ilk andan itibaren saran tüm bu alışılmadık, korkulu durumlar ve ilk gece atlatılan kaçırılma hadisesinden sonra, Appa çantaya gömdü başını, hava alanına kadar da hiç çıkarmadı. Ürkek gözlerle çantadaki bir delikten izledi Marakeş’i. Ben de kendi haline bıraktım onu. Beş günün sonunda rengârenk fotoğraflar, komik videolar, bir harita ve satın aldığımız hediyelikleri verdim, neşesi tekrar yerine geldi. Sonra zıpladı kucağıma ve yeniden düştük yollara...

Saygılarımla
Uğur Ünal
@follus

6/08/2011

Eray Ağaçdoğrayan



Merhabalar,

Aslında güzel projeymiş bu, 21. yy'ın savaş cepheleri olarak çalışma masaları. Aşağıdaki bağlantıda olan da benim çalışma masam. Başında çalıştığım, başında oturup dünyaya bağlandığım (hatta bu e-posta'yı gönderdiğim), üzerinde yemek yediğim ve hatta bazen üzerinde uyuduğum masam (eski bir fotoğraf ama konsept şu anda da pek farklı değil).

Raskolnikov Dunya



Selamlar Gökçe,
İşte bu da benim masam. Normalde yamuk değildir ama çekim hatası diyelim:)
Sol taraftaki kitaptan bazı kodlama öğrenmeye çalışıyorum:) Tezimde yardımcı olacak o bana. Öndeki sprey alerjim için. Sadece sabah akşam sıkmam yeterli ama unuturum diye gözümün önüne koydum. Çünkü bu spreyi sıkmayınca o gün alerjinin etkilerinden duman oluyorum. Sağ tarafta bitmiş çay bardağı ve evet ben de fincan türk çayı içemeyenlerdenim.
O not defterine herşeyi not alırım (hani şu tokanın altındaki) Şunu bi araştır, şu web sitesine bak gibi notlar vardır içinde. Ve "Aklından bir sayı tut" bikaç gündür okuduğum ve artık son 44. sayfasına geldiğim kitap. Evet sonu insanı şaşırtan kitaplardan bu ve ben hemen bitsin istemiyorum kitabım.

Bu masada neler yapıyorsunuz demişsin ya hani.. Ben bu masada bir çok aşık olmuşumdur.

Sevgilerle.