Bu tamamen şahsi merakımı gidermek için ortaya attığım bi'şey. Taaa 2006 yılında bu fikirle bu arsayı almıştım, lakin binayı yapmak bugüne kısmetmiş çünkü çok üşengecim. (Ya da tembel.)
Masalarınızı merak ediyorum, tek derdim bu. Üzerine neler koyuyorsunuz, o masada neler yapıyorsunuz, neyi masanızdan ayırmıyorsunuz, ne alınırsa sinirleniyorsunuz? Evdeki masanız, ofisteki masanız, fark etmez. İstediğim; bir fotoğrafla beraber, içinizden gelirse, 1-2 satır bi'şeyler yazıp göndermeniz. Tam da şu andaki haliyle, derleyip toplamadan, olduğu gibi.
"Masa insanın kendine yakışanı giymesidir, dış dünyaya gösterdiği yüzünün bir yansımasıdır. Psikoloji, pozitif bilimler, araştırma, zivziv..." gibi bir bahanem yok. Dediğim gibi, sadece merak ediyorum. "Sana ne?" de diyebilirsiniz. Ama demeyin, çünkü bana bi'şey. Ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Velhasılıkelam, haydi bana fotoğraflar gönderin. Mesela şuraya: gokcebahcivan@gmail.com
Göndermezseniz üzüntüden ölmem ama gönderirseniz sevinçten deliririm.
6/02/2011
Haluk Mesci
Bi masa da benden olsun.
Bende masa çok.
Bu da onlardan biri. Mahi'deki... Bir ay önce başka bir masam vardı yine Mahi'de.
Birden kafama dank etti! İnsan masasının tek fotografını çekip kurtulumaz bu izleyişten. Masa, günden güne, hatta andan ana değişen bir dinamizme sahip çünkü. Hava durumu, atmosfer gibi! Atmasafer sanki! Kâh sakin ve düzgün olur, kâh fırtınaların gözle görülür uydu fotografları gibi...
Dolayısıyla sevgili Gökçe, diyesim o ki, bir yerde sabit bir kamera olmalı ve belli aralıklarla kaydetmeli o kişinin masasını. Masablog, masagünlük tutulmalı böylece. Sonra aylık, yıllık filmler halinde yayınlanmalı görüntüler. Masanın, sözde sahibinin, ruh durumu, can durumu, yaşam seyri bir seyirliğe dönüşmelidir. Belki yaparsın bunu kendi masanda... veya bir dizi masada. YouTube'da milyon tık alırsın.
Masan hep dinamik olsun. (Ha, bir hocamız, belki Muhan Soysal rahmetlik, bürokrasi karşılığı olarak masaerkil lafını kullanırdı. Bu masa dalgası seni masaerkil yapmaz inşallah.)
2 yorum:
Birden kafama dank etti! İnsan masasının tek fotografını çekip kurtulumaz bu izleyişten. Masa, günden güne, hatta andan ana değişen bir dinamizme sahip çünkü. Hava durumu, atmosfer gibi! Atmasafer sanki! Kâh sakin ve düzgün olur, kâh fırtınaların gözle görülür uydu fotografları gibi...
Dolayısıyla sevgili Gökçe, diyesim o ki, bir yerde sabit bir kamera olmalı ve belli aralıklarla kaydetmeli o kişinin masasını. Masablog, masagünlük tutulmalı böylece. Sonra aylık, yıllık filmler halinde yayınlanmalı görüntüler. Masanın, sözde sahibinin, ruh durumu, can durumu, yaşam seyri bir seyirliğe dönüşmelidir. Belki yaparsın bunu kendi masanda... veya bir dizi masada. YouTube'da milyon tık alırsın.
Masan hep dinamik olsun. (Ha, bir hocamız, belki Muhan Soysal rahmetlik, bürokrasi karşılığı olarak masaerkil lafını kullanırdı. Bu masa dalgası seni masaerkil yapmaz inşallah.)
Benim de aklımda öyle bi'şey yapmak ama önce buraları biraz oturtayım diyorum. Ben yapayım da, milyon tık almasam da olur :)
Amin ve amin :)
Yorum Gönder