Bu ney bu ney?

Bu tamamen şahsi merakımı gidermek için ortaya attığım bi'şey. Taaa 2006 yılında bu fikirle bu arsayı almıştım, lakin binayı yapmak bugüne kısmetmiş çünkü çok üşengecim. (Ya da tembel.)
Masalarınızı merak ediyorum, tek derdim bu. Üzerine neler koyuyorsunuz, o masada neler yapıyorsunuz, neyi masanızdan ayırmıyorsunuz, ne alınırsa sinirleniyorsunuz? Evdeki masanız, ofisteki masanız, fark etmez. İstediğim; bir fotoğrafla beraber, içinizden gelirse, 1-2 satır bi'şeyler yazıp göndermeniz. Tam da şu andaki haliyle, derleyip toplamadan, olduğu gibi.
"Masa insanın kendine yakışanı giymesidir, dış dünyaya gösterdiği yüzünün bir yansımasıdır. Psikoloji, pozitif bilimler, araştırma, zivziv..." gibi bir bahanem yok. Dediğim gibi, sadece merak ediyorum. "Sana ne?" de diyebilirsiniz. Ama demeyin, çünkü bana bi'şey. Ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Velhasılıkelam, haydi bana fotoğraflar gönderin. Mesela şuraya: gokcebahcivan@gmail.com
Göndermezseniz üzüntüden ölmem ama gönderirseniz sevinçten deliririm.



6/01/2011

Uğur Ünal (3)



Sevgili Gökçe,
Sana yeni bir masa yolluyorum. Appa bu kez Barselona'da...

BARSELONA MASASI

Appa onca yoldan sonra soluğu Barselona'da aldı. Katalonya'yanın başkentine ayak basar basmaz otobüs camından gördüğü La Sagrada Familia'ya aşık oldu. Sonrasında diğer eserlerini de görünce Gaudi'ye duyduğu hayranlık ikiye, üçe katlandı. Büyük meydanlarda benimle birlikte Barselona Futbol takımının galibiyetine şahit oldu, hatta beraber, Katalanca bilmesek de Barselona marşına eşlik bile ettik. Bir sürü yeni insanla tanıştım ve Appa onlarla irtibat halinde kalmamı sağladı hiç üşenmeden. Ben de sahibi olarak görevimi yerine getirdim ve Barselona'nın karış karış bütün sokaklarında çektiğim onca fotoğrafı ilk önce ona gösterdim. Sonra da gönlü olsun diye onun masasını fotoğrafladım. Dünyanın bu en güzel şehirlerinden birinde, Yazın gelişinin idraki ve güzel havaların verdiği olanca nahiflikle, bugün henüz elimize ulaşan yeni pasaportu, Barça haritasını, müze ve etkinlik biletlerini, biraz da Yunan şekerlemesini topladık yanımıza. Elden geldiğince tatlı, karamelli bir masa yazısı yazalım istedik zira. Şimdi geç oldu saat. Appa sessizliğe bense rüyalarıma doğru yürümeliyim. Ve bu yazıyı okuyan herkes, masanın kırmızısı kadar aşık, Park Güell kadar renkli, Kristof Kolomb anıtı kadar asil ve Akdeniz kıyısındaki bütün güzel kentler gibi masum ve yalın bir hayat sürmeli. Barselona'dan bu yazıyı okuyan herkese bu şehre dokunan o büyülü elin bereketi gelmeli.

Saygılarımla
Uğur Ünal
@follus

Hiç yorum yok: