Sevgili Gökçe,
Sana yeni bir masa yolluyorum. Appa bu kez Barselona'da...
BARSELONA MASASI
Appa onca yoldan sonra soluğu Barselona'da aldı. Katalonya'yanın başkentine ayak basar basmaz otobüs camından gördüğü La Sagrada Familia'ya aşık oldu. Sonrasında diğer eserlerini de görünce Gaudi'ye duyduğu hayranlık ikiye, üçe katlandı. Büyük meydanlarda benimle birlikte Barselona Futbol takımının galibiyetine şahit oldu, hatta beraber, Katalanca bilmesek de Barselona marşına eşlik bile ettik. Bir sürü yeni insanla tanıştım ve Appa onlarla irtibat halinde kalmamı sağladı hiç üşenmeden. Ben de sahibi olarak görevimi yerine getirdim ve Barselona'nın karış karış bütün sokaklarında çektiğim onca fotoğrafı ilk önce ona gösterdim. Sonra da gönlü olsun diye onun masasını fotoğrafladım. Dünyanın bu en güzel şehirlerinden birinde, Yazın gelişinin idraki ve güzel havaların verdiği olanca nahiflikle, bugün henüz elimize ulaşan yeni pasaportu, Barça haritasını, müze ve etkinlik biletlerini, biraz da Yunan şekerlemesini topladık yanımıza. Elden geldiğince tatlı, karamelli bir masa yazısı yazalım istedik zira. Şimdi geç oldu saat. Appa sessizliğe bense rüyalarıma doğru yürümeliyim. Ve bu yazıyı okuyan herkes, masanın kırmızısı kadar aşık, Park Güell kadar renkli, Kristof Kolomb anıtı kadar asil ve Akdeniz kıyısındaki bütün güzel kentler gibi masum ve yalın bir hayat sürmeli. Barselona'dan bu yazıyı okuyan herkese bu şehre dokunan o büyülü elin bereketi gelmeli.
Saygılarımla
Uğur Ünal
@follus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder