
Homo fis çalışıyorum ama masa başı çalışamayanlardanım, laptop koltuk sport her zaman. Boş çerçeveye de kaç aydır resim çıkartıp koyacam, koyamıyorum, öylece duruyor. Eskiciler Sokağı'ndan çok ucuza almıştım ( 2 tl). Masamda en sevdiğim şey, kuzenim Olivia'nın ve arkadaşımın çok sevdiğim kızı Samra'nın benim için hazırladığı kartpostallar. Hiçbir şeye dokunmadan fotoğraf çekin ibaresine sadık kaldım ve masamda duran kırmızı toz bezine dokunmadım keza silgi tozlarına da. Kitap ya da defterlerin yerleri değiştiğinde cinnet geçiriyorum; yemek masasında çorap görmek koymuyor ama not defterlerimden ya da kitaplarımdan biri koltuk üstü, balkon camı önünde falan oldu mu huzursuzlanıyorum çok. Diğer masa Yavuz'un; en fazla çay bardağı oluyor masasında. Bir de alerjisi olduğu bahar ayında selpak doluyor üstü. Masalarımız ayrıydı, kitaplığı yan yatırıp birleştirdik, çalışırken kolay oluyor, sıkıcı olmuyor. Masam hakkında söyleyecek çok şeyim olduğunu da şu an fark ettim. Merağını giderdiysek ne mutlu. Sevgiler çokça.
(Fikir çok güzelmiş, bayıldık. Sevgiler)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder